SAVANT SENDROMU
“Savant” terimi “bilmek” anlamına gelen Fransızca kelimeden türemiştir ve ilk olarak dezavantajlı konumlarıyla bağdaşmayan ya da bağdaşmıyormuş gibi görünen, özel yeteneklerinin yanı sıra zihinsel gelişimi normalden farklı olan olan kişileri tanımlama amacıyla 1887 yılında J. Langdon Down tarafından kullanılmıştır. (Treffert, 1989).
Down Syndromu’nu tanımlayan Dr.John Langdon Down, ilk olarak 1887 yılında “idiot savant” terimini kullanmış ve 100 yıl boyunca bu isimlendirme kullanılmıştır. “İdyot savant” terimi sıradışı yetenekleri olan zihinsel sorunlara sahip kişileri tanımlamak için kullanılmıştır.
Daha sonra Otistik Savant terimi uzun yıllar yaygın olarak kullanılmış, ancak savantların hepsini otistik özellikler göstermediği belirlenerek, Prof.Dr. Darold Treffert tarafından Savant Sendromu terimi ortaya atılmıştır ve bugün yaygın olarak kullanılmaktadır.
Otizm spektrum bozukluğu şemsiyesi altında sendromlara sahip bireylerin % 10’unda savant özellikler gözlemlendiği, savant özelliklere sahip bireylerin bireylerin %50’sinin aynı zamanda otistik özellikler gösterdiği, erkeklerde 4-6 kat daha sık gözlemlendiği ilgili literatürde belirtilmektedir.
Savant sendromu doğuştan ve doğum sırasında olabilir veya bebeklik, çocukluk veya yetişkinlik dönemlerinden daha sonra beyin zedelenmesi ile ortaya çıkabilir. Bugüne kadar savantları açıklayan belirli bir teori ortaya çıkmamıştır.
Savant beceriler, en sık olarak piyano, müzik; sanat, genellikle çizim, boyama veya heykeltraşlık; takvim hesaplama, çok hızlı hesaplama veya çarpma ve toplama gibi diğer basit aritmetik beceriler olmaksızın asal sayıları hesaplama yeteneğini içeren matematik; mekanik ve üç boyutlu becerileri içerirler. Özel beceriler ne olursa olsun, beceri alanının içinde olağanüstü bir hafızayla birleştirilir ve tarihler, spor skorları, ZIP kodları, plaka numaraları gibi önemsiz, ilgisiz şeylere kadar genişleyebilir. Daha önce hiç öğrenmedikleri şeyleri, genetik olarak hatırlarlar. Bazı savantlar asal sayıları hesaplayabilir ama en basit rakamları ekleme ya da çıkarma yapamazlar. Birçok savant, hemen hemen hepsi, uzun hesaplamaların nasıl yapıldığını içgüdüsel olarak bilir.
Savantlar, mekansal,sanata ait(resim,müzik,vb) ya da matematiksel olağan dışı yetenek ve belleğin genellikle sözel yetersizliklerle bir arada bulunduğu, zihinsel yeteneklerini sergileyemediklerinden dolayı 40 ve 70 arasında zeka bölümüne (IQ) sahip olarak belirtilen , otistik olabilen veya otistik olmadıkları halde otistik belirtiler gösterebilen, genellikle bir veya birden çok beceriyi normalüstü düzeyde gerçekleştirebilen bireylerdir.(Baykoç Dönmez,Necate,2009)
Savantlar genellikle görsel sanat, müzik veya aşırı hızla hesaplama yeteneklerinde uzmanlaşmışlardır. Kendi uzmanlık alanlarında, erken gelişmiş beceriler, bağımsız öğrenme tavrı ve uzmanlaşma isteği gösterirler. Bu sendrom için biyolojik açıklamalardan biri, beynin sol yarımkürede eksiklikleriyle (ki bu kısım genellikle dili kontrol eder) sağ yarımkürede (mekansal ve görsel becerilerin bulunduğu) güçlü bir algılamanın bulunduğu atipik bir beyin organizasyonunun varlığını ileri sürer.
KİM PEEK (The Real Rain Man -Yağmur Adam):
Hafızasında 9 bin kitap bulunuyor.
* Herhangi bir tarihin haftanın hangi gününe denk geldiğini söyleyebiliyor.
* ABD’deki bazı kentlerin haritalarını olduğu gibi hafızasına almış durumda.
* Klasik müziğe özel ilgisi var. Dinlediği parçanın hangi bestekara ait olduğunu, ne zaman yazılmış olduğunu hemen söylüyor.
* Dünya tarihindeki büyük olayları, tarihlerini, aktörlerini hatırlıyor.
* Telefon kodlarını, posta kodlarını ezbere biliyor.
* Filmleri, konuları ve oyuncularıyla hatırlıyor.
Aynı anda iki sayfayı; birini sağ diğerini sol gözüyle paralel okuyabiliyor. ancak günlük hayatta babasına bağımlı durumda. Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA, Dustin Hoffman’ın canlandırdığı ‘Yağmur Adam’ karakterine esin kaynağı olan ve hafızasında 9 bin kitap bulunan 54 yaşındaki otistik Kim Peek’i incelemeye aldı.
İnsan beyninin sırlarına ermeye çalışan NASA, aritmetik hafızası ile herkesi şaşırtan ve bu yeteneğiyle Oscar ödüllü ‘Yağmur Adam’ filmine konu olan Kim Peek’in beynini incelemeye başladı. Kitapları kısa bir sürede okuma yeteneğine sahip olan Kim Peek’in hafızasında 9 bin kitap bulunuyor. ABD’deki pek çok kentin haritasını da ezbere bilen Peek, dünyada yaşanmış bütün büyük olayları da tarihleriyle hatırlayabiliyor. Scientific American dergisinde yayınlanan konuyla ilgili makalenin yazarlarından Darold Treffert, ‘Kim’in hikayesi, bize insan beyninin düşündüğümüzden daha yetenekli olduğunu ortaya koyuyor. Tıpkı diğer bilginlerde olduğu gibi, beyninin bir kısmı devre dışı kalırken, öteki taraflarda yaşanan gelişmeler dikkat çekici yeni kabiliyetler kazandırmış. Bu da bize hepimizin kayda değer bir gizli entelektüel potansiyelimiz olduğunu gösteriyor. Ancak Kim ve diğer dahileri inceleyerek, bu güçlerimizi nasıl uyandırabileceğimizi öğrenebiliriz’ şeklinde açıklama yapıyor.
Savant yeteneklerin son bir örneği, yeteneklerinin başlaması ve gelişiminin çok popüler olan kendisine ait Born on a Blue Day- Mavi bir Günde Doğdu isimli kitabında tarif eden Daniel Tammet’dir. Çocukluğunda geçirdiği ve temporal lop epilepsisi olarak teşhis edilen birkaç havaleden sonra Daniel, her sayının kendine öz bir renk, şekil ve dokusunun olduğu güçlü ve benzersiz bir sentez oluşturmuştur. Bu senteze süper hızlı matematiksel ve takvim hesaplamaları ile sayılar için büyük bir hafıza eşlik etmektedir.
Daniel pi sayısını 22 bin 500 hane ile en uzun söyleyebilen kişi olarak( beş saatte söyledi) Avrupa rekorunu kırdı.
Kendine göre manti adında bir dil geliştiren Daniel, bir haftada bir dil öğrenebiliyor.
Savant sendromlu Daniel yaşayan 100 dahi listesinde bulunuyor ve bir fikir adamı- yazar olarak anılıyor.
BUĞRA ÇANKIR
Hatay`ın İskenderun ilçesinde yaşayan ve İngiltere Kraliyet Akademisi sınavında tarihindeki en yüksek ikinci puanı alan Buğra Çankır, İngiltere`ye Cambridge Üniversitesi`ne davet edildi. Wisconsin Medical School savant listesinde bulunmaktadır. Buğra Çankır, dünyada sadece, Mozart ve J.S.Bach’ın da aralarında bulunduğu doğadaki tüm sesleri nota diline deşifre edebilme yeteneğine sahip olan 664 kişiden biri olarak gösteriliyor. İngiliz Kraliyet Akademisi tarafından 1968 yılından bu yana müzik dalında dünya çapında yeteneklerin belirlenmesi için açılan sınavda şimdiye kadar ki en yüksek puanın 138 olduğunu, Buğra’nın ise 135 puan aldığını, Dünya’da 664 kişiden birisi olduğunu ve yaş bakımından da en genç yetenek olduğunu belirtmektedir. Mozart, J.S.Bach, ve günümüzde ise Fazıl Say gibi müzisyenlerin sahip olduğu söylenen milyonda bir rastlanan tanrı vergisi bir yetenek. Doğadaki tüm sesleri nota dilinde deşifre edebilme yeteneğine sahiptir.
Stephen, Roma üzerinde helikopterle yalnız bir kez ve 20 dakika uçtuktan sonra üç gün içerisinde şehrin 5 metre kare büyüklükte panoramik bir resmini yapmıştır. Tabloda binaların pencere sayılarına kadar tüm detayları resimlemiştir. Stephen, bu süreç boyunca ona çok yardımcı olduğunu söylediği müziğinden yani Ipod’undan vazgeçmemiş.